ETKİNLİKLER

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. yıl dönümü

Başlama Tarihi: 18 Mart 2019     Saat: 13:00

Konum: Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi    

Düzenleyen: Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimler Fakültesi

Açıklama:

 "18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. yıl dönümü" dolayısıyla Bandırma’da bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. İlk olarak Bandırma Kaymakamlığı şehit aileleri ve gaziler için kahvaltı düzenledi. Kahvaltıya İlçe kaymakamı Günhan Yazar, Belediye Başkanı Dursun Mirza, Cumhuriyet Başsavcısı Önder Yeniçeri, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir,  Garnizon Komutanı Alb. Selahattin Akalp, Emniyet Müdürü Soner Duran, İlçe Jandarma Komutanı Yzb. Mahir Mavi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekai Mete, İlçe Müftüsü Hamdi Gevher, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan katıldı, siyasi partilerin Belediye Başkan Adayları, daire müdürleri, gaziler ve şehit aileleri  katıldı.

   Kahvaltının ardından, Bandırma Şehitliği’nde anma töreni gerçekleştirildi. Şehitlikteki anıta çelenk sunumu ile başlayan tören İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile devam etti. Saygı atışının da yapıldığı törende günün anlam ve önemini içeren konuşmayı Bandırma Onyedi Eylül  Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zekai Mete gerçekleştirdi. Kendisinin de bir şehit torunu olduğunu ifade eden Prof.Dr. Zekai Mete aşağıdaki konuşmayı yaptı:

"Vatan dediğimiz bu topraklar, bedeli ağır ödenmiş topraklardır. Bu coğrafya bin senedir Türk milletine vatan olmuştur. Vatan kavramı bu millet için çok şey ifade eder. O yüzden her Türk erkeğinin “Vatan Sana Canım Feda” haykırışı boşuna değildir. Bu millet tam bin senedir bu topraklarda var olma, tutunma mücadelesi vermektedir. Bu yolda, bu topraklar uğruna ödenen bedelleri hepimiz  biliyoruz.Türk Milleti diğer milletlere benzemez. Ordusunun seferleri bir çapul, yağma harekâtı değildir. Gittiği yerleri kendine yurt tutmuş, vatan yapmış, imar ve ihya etmiş, oralarda kalıcı olmuştur. Anadolu’da olduğu gibi, bir zamanlar bütün Balkanlar da Türkler tarafından yurt tutulmuştu. Balkanlar’da fethedilen her bölgeye Konya’dan, Karaman’dan, Manisa’dan, Antalya’dan, Balıkesir’den, Muğla’dan, Kastamonu’dan, Çorum’dan, Denizli’den, kısacası Anadolu’nun her yerinden Türkler akmış ve oraları da yurt edinmişlerdi. O yüzden Balkanlar’daki Üsküp’ü, Selanik’i, Ohri’yi, Şumnu’yu, Razgrad’ı, Kırcaali’yi; Anadolu’daki Bursa’dan, Manisa’dan, Amasya’dan, Isparta’dan ayırt etmek zordur; birbirlerine o kadar benzerler. Türk ulusu, bir yeri yıkmaya değil, yapmaya, ihya etmeye ve orada kalmaya, yurt tutmaya gelmiştir. İşte bu yüzden daha bin sene öncesinden başlamak üzere Türkleri vatan saydıkları yurtlarından atma girişimleri de başlamıştır. Ancak böyle sıkıntılı günlerde bu milletin içinden mutlaka birileri çıkmış; liderlik, önderlik yapmış ve birliği sağlamayı başarmıştır. Bu kişi zamanı gelmiş Selçuk Bey olmuş, Alparslan olmuş, birlik sağlanmış ve dünya sahnesine Büyük Selçuklular çıkmıştır. Zamanı gelmiş birlik ve dirlik bozulmuş, bu sefer sahneye Ertuğrul ve Osman beyler çıkmış ve Osmanlı Devleti kurulmuştur. Süreç durmamış, devam etmiş koskoca Cihan Devleti 600 sene sonra sancılı bir şekilde yıkılmış, ama bu millete yeni bir baş, yeni bir lider, Mustafa Kemal Atatürk önderlik yapmış ve ortaya Türkiye Cumhuriyeti Devleti çıkmıştır. Bundan sonra da vatanımız üzerine oynanan oyunlar bitmemiştir. Gün gelmiş Türk ordusu, dünya sistemi adına huzuru sağlama misyonu içinde yine görev almış Kore’de destanlaşan kahramanlıklar göstermiştir. Ardından bu sefer Kıbrıs üzerinden oyun kurmaya kalkmışlar, adada yaşayan soydaşlarımıza zulmetmeye, onları katletmeye, şehit etmeye başlamışlardır. Kıbrıslı soydaşlarımız bundan 450 sene önce Anadolu’dan oraları yurt tutmak üzere giden Türklerin torunlarıdır. İşte bu faciaya son vermek üzere yine Türk ordusu devreye girmiş ve neticede dünyada bir Türk Devleti daha kurulmuştur. Türk Milleti bir şekilde birliğini, dirliğini, düzenliğini sağlamada mahirdir, beceriklidir, yeteneklidir ve tecrübelidir. Bunu tarih sahnesinde defalarca ispat etmiştir. İşte bu vasıflar, hasletler, karakterler dış güçler tarafından da gayet iyi bilindiği için, daima birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya, bizi ayrıştırmaya yönelik faaliyetlerden uzak durmamaktadırlar. Türklerin bu topraklara ilk gelişinde Malazgirt’te, sonrasında Miryakefalon’da, ardından Niğbolu’da, Kosova’da, Varna’da, Otlukbeli’nde, Çaldıran’da; Mohaç’ta ve Plevne’de; 100 sene önce Çanakkale’de, Anafartalar’da, Conk bayırında, Arıburnu’nda; Kurtuluş Savaşı’nda Dumlupınar’da, İnönü’de, Kocatepe’de, Sakarya’da; sonrasında Kore’de, Kıbrıs’ta bizi defalarca yokladılar, Türk Milletinin azmini, direnişini, sınırını zorladılar; ama setleri aşamadılar, bileğimizi bükemediler, azmimizi kıramadılar, ocağımızı söndüremediler, milletimizi bölemediler. Ancak bu yolda çok ağır bedeller ödendi. Bu vatanın birliği ve dirliği için, milletimizin canı, malı, namusu ve şerefi için askerlerimiz, polislerimiz, diplomatlarımız, öğretmenlerimiz, savcılarımız, hâkimlerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, muhtarlarımız ve daha nice vatan evladı hayatını feda etti şehitlik mertebesine erişti. Geride kalan kahraman Gazilerimiz! Onlar bizim milli hafızamızdır, onlarda mutlaka ne şanlı hatıralar vardır, onların kıymetini maddiyatla ölçebilmek mümkün değildir. Şehit ailelerimiz sağduyulu ve kararlı tutumlarıyla, çilekeş ama metanetli birer abide gibi milletimizin sesi ve vicdanı olarak her zaman dimdik ayakta durmasını bilmiştir. Çok kıymetli Gazilerimiz! Saygıdeğer Şehit Ailelerimiz! Bugün Şehitler Günü. Bugün başta şehitlerimizin ana-baba ve tüm akrabalarının günü, sonrasında ise bütün milletimizin gurur günüdür. Unutmayacağız, söz veriyoruz, bu vatanı koruma mücadelesinde şehit olan vatan evlatlarını unutmayacağız. Bugün Şehitler Günü’nde, Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümünde bin senedir bu topraklarda vatan uğruna, namus uğruna şehadet şerbetini içmiş olan aziz şehitlerimizi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygı ve şükranla anıyor, yüce Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun…”

18 Mart 2024

Çanakkale Neden Geçilemedi?

Tarih: 18 Mart 2024

Saat: 00:00

Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu

14 Mart 2024

Mehmet Akif Ersoy'da İstiklal ve İstikbal Fikri

Tarih: 14 Mart 2024

Saat: 00:00

Yer: Prof. Dr. Aziz Sancar Konferans Salonu

17 Mart 2023

18 Mart Çanakkale Kara ve Deniz Zaferleri'nin 108. Yılını Anma Töreni

Tarih: 17 Mart 2023

Saat: 00:00

Yer: Bandırma 6. Ana Jet Üssü Komutanlığı

15 Şubat 2023

18 Mart Çanakkale Kara ve Deniz Zaferleri'nin 108. Yılını Anma Töreni

Tarih: 15 Şubat 2023

Saat: 00:00

Yer: Rize/ KALKANDERE

27 Aralık 2022

Mehmet Akif Günümüze Ne Söyler?

Tarih: 27 Aralık 2022

Saat: 14:00

Yer: Prof. Dr. Fuat Sezin Konferans Salonu

22 Aralık 2022

Ölümünün 49.Yılında İsmet İnönü

Tarih: 22 Aralık 2022

Saat: 19:30

Yer: Santral Kültür Merkezi

20 Aralık 2022

Şeb-i Yelda Şiir Dinletisi

Tarih: 20 Aralık 2022

Saat: 18:30

Yer: Prof. Dr. Fuat Sezin Konferans Salonu

14 Aralık 2022

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde Bursa

Tarih: 14 Aralık 2022

Saat: 15:30

Yer: Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu

30 Kasım 2022

Doğu Hıristiyanlığı Temelinde Süryani Kilise Geleneği & Mimariye Yansımaları Konulu Konferans

Tarih: 30 Kasım 2022

Saat: 15:30

Yer: Prof. Dr. Fuat Sezin Konferans Salonu