Tarih Araştırmaları Topluluğumuz Tarafından “Bursa Müzelerinin Tanıtımı” Söyleşisi Düzenlendi

Müzeler Haftası kapsamında düzenlenen söyleşi dizinin son bölümünde Bursa’da yer alan müzeler ele alındı. Moderatörlüğünü Fakültemiz Tarih Bölüm Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Türk'ün yaptığı söyleşiye konuşmacı olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü Nazım Enes Altan, TOFAŞ Anadolu Arabaları Müzesi Müdürü Aylin Tatlı, Karagöz Müzesi Sorumlusu Mesut Emir ve 1326 Fetih Müzesi Sorumlusu Dr. Emek Yılmaz katıldı.

Söyleşide ilk olarak Nazım Enes Altan söz aldı. Müzeler Haftası’nın tarihimizi yaşatmak ve gelecek nesillere geçmişten gelen kültürümüzü aktarmak için ne kadar önemli olduğunu anlatan Altan, Bursa’da yer alan müzelere dair detaylı bilgiler paylaştı.

Söyleşi TOFAŞ Anadolu Arabalar Müzesi Müdürü Aylin Tatlı’nın konuşması ile devam etti. Konuşmasına müze hakkında bilgiler vererek başlayan Tatlı, “İlk ve tek Anadolu arabalar müzesi olan TOFAŞ Bursa Anadolu Arabaları Müzesi’dir. Umur Bey Mahallesi’ndeki eski bir ipek fabrikası TOFAŞ tarafından restore edilerek, 28 Haziran 2002‘de müze olarak ziyaretçi kabul etmeye başlamıştır. Bursa’ya ve Türkiye'ye kazandırılmış bir mirastır. Eski ipek fabrikasının ana binası olan müzede 2600 yıl önceye ait bir tekerlekten yola çıkarak, TOFAŞ tarafından üretilen motorlu araçların tarihi gelişimini görmüş oluyoruz. Müzeye girdiğimizde bizleri 2600 yıl önceye ait kazı çalışmalarını gösteren standlar karşılar. İçerisindeki araba parçaları, buluntuları ve tekerlek parçaları bu müzede ilk göreceğimiz yerdir. Müzede ilerledikçe at arabası ve fayton imalatının yapıldığı dükkânı görürüz. Tamamen orijinal malzemelerden oluşan bu dükkânda bir at arabası imal etmek için aylarca çalışılması gerekir. Derisi, koşu takımları, branda ve daha birçok işlemi vardır. Sonrasında arabayı alacak kişinin isteklerine göre bir takım aksesuar ekleme işlemleri de vardır. Daha sonra sıra Anadolu tarihinin çeşitli dönemlerini yansıtan ve hepsi orijinal olan arabaları görmeye gelecek. Köylerden, şehirlerden gezerek, tek tek toplanan bu arabalardaki teknolojik gelişmelerin arasındaki farkları da görmüş oluruz. Kiminde fren sistemini, kiminde günümüzün amortisörlerinin kaynağı olan makasları, kiminde çark sistemini göreceksiniz. Ayrıca Yozgat, Çorum, Bursa, Balıkesir ve diğer yöreler ait öküz arabaları da yer alıyor. Bunun yanı sıra Bursa, Edirne, Eskişehir, Manisa, Konya, İstanbul ve diğer yörelere ait at arabaları bulunuyor. Bu arabalar müzeye geldikten sonra burada oluşturulan işinin ehli kişiler tarafından eski ve orijinal haline getirilip bizlere sunulmaya hazır hale getirilmiştir. Müzenin sonlarına doğru Türkiye'de inşa edilen ilk Murat, Tofaş Şahin gibi otomobiller bulunur. Sergi salonunun özel bir köşesinde Tofaş'ın motor sporlarında kazandığı kupalar sergilenir. Müzemizde geleneksel araba atölyeleri, motorsuz araçlar, tekerlekler, motorlu araçlar kategorilerine ait eserler sergilenir. Müzemizin içi ve dışında da müze ziyaretçileri için bir kafemiz, yürüyüş yolu bulunmaktadır.” dedi.

Söyleşide konuşan bir diğer isim Karagöz Müzesi Sorumlusu Mesut Emir oldu. Karagöz Müzesi’ne dair bilgi veren Emir, “Karagöz kültürü UNESCO somut olmayan miras listesine girmiş bir kültürdür. Önemi çok büyüktür. Çekirge Caddesi üzerinde yer alan ve yıllardır atıl duran eski trafo binası, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı tarafından yeniden yapılandırılarak 14 Haziran 1997’de Sanat Evi olarak hizmete açıldı. Karagöz Müzemiz Bursa’nın kültürel simgesi olan Karagöz Anıtı’nın hemen karşısındadır. Türkiye’ de tek Karagöz müzesidir. Burada amaç Karagöz kültürünün yaşatılması ve ilerideki nesillerimize unutturmamaktır. Karagöz demirci ustası iken Hacivat ise duvarcı ustasıdır. İnşaatın yavaş ilerlemesinden sorumlu tutulup idam edilmişlerdir. Padişahın sonrasında yaşadığı vicdan azabını dindirmek isteyen Şeyh Küşteri bir perde kurdurtup yaptırdığı Hacivat Karagöz tasvirlerini oynatmaya başlamış. Ulucami yapımında idam edildikleri, Orhan Bey o zamanlar Bursa’da bulunduğu ve bu oyunun çıkış yeri Bursa olduğu için bu müze de Bursa’da kurulmuştur. Karagöz Müzemizde Osmanlı Dönemi’nden bugünlere kadar yapılan Karagöz ve Hacivat figürleri bulunur. Her renkte, her çeşitte bulunur ve yapanın ustalığına göre değişen renkler bulunur. Sürekli farklı sahneler izleme imkânı sunuyoruz. Oyunun konusuna göre bu sahneler kullanıyoruz. Tamamıyla ustalık isteyen bu oyunu Karagöz Müzesi’ni ziyaret ettiğinizde canlı bir şekilde izleyebilir ve bu oyunun tarihimizdeki önemini bilerek çocuklarınıza aktarabilir ve değerlerimizin unutulmaması için katkı sağlayabilirsiniz. Yılda 300-400 bin arası ziyaretçi sayımız var. Alanımızın küçük olmasına karşın bu rakam bizler için çok büyük mutluluk kaynağıdır. Mesela 5 Haziran’da Singapur Büyükelçimiz gelecek. Müzemize hem yerli, hem de yabancı insanların merakı çok yoğundur.” ifadelerini kullandı.

Söyleşisinin son bölümünde Dr. Emek Yılmaz 1326 Fetih Müzesi hakkında bilgiler paylaştı. Yılmaz, “Tarihimizi gelecek nesillere aktarmak ve kültürümüzü canlı tutarak hafızalarda kalıcı olmak için Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi açıldı. Dünyanın en büyük tam panoramik müzesiyiz. Bursa’mız için özel olan 6 Nisan 1326 gününü, görsel olarak günümüze taşıma ve ziyaretçilerimize o günü yaşatma amacıyla hayata geçirdiğimiz Panorama 1326’nın sanat çalışmaları 5 yıl sürerek 2018 yılında açılışı gerçekleştirildi. Dünyanın en büyük kubbeli panoramik müzesi olarak toplamda 16 bin metrekare alan üzerine inşa edildi. Binamız 21.yy mimarisine uygun olarak görünse de içi tam tersinedir. Kullanılan tüm malzemeler Bursa ve çevresinden elde edilmiştir. Enerji panelleri sayesinde ise yenilenebilir enerji destekleyicidir. Dışı kadar içindeki eserler ve panoramik kubbe de sizlerin çok hoşuna gidecektir. Yapımı tamamlanan ve ziyarete açılan müzemizin en dikkat çeken ve en özel yeri büyük kubbe içine resmedilen Fetih gününün olduğu bölümümüzdür. İnanılmaz büyüklükteki gökyüzünün altına 360 derece resmedilen Fetih gününü incelerken yerleştirilen taşlar ve fondan verilen sesler sizi zamanda yolculuğa çıkarır. Bu nedenle müze içerisinde Bursa Fethi ile ilgili birçok detay bulundurulur. Bunun dışında Osmanlı Devleti’nin küçük bir beylik olduğu dönemdeki üç kıtayı sahiplenmesini sembolize eden çınar ağacı da panoramik olarak görülür. Ana tema canlandırma salonunda bulunan panoramik resmin dışında müze, konferans, toplantı ve sergi salonları, forum ve etkinlik alanı, hediyelik eşya satış reyonu, kütüphane, kafeterya gibi alanlarımız da vardır müzemizde. Müze içerisinde o döneme ait sosyal hayatı belirten tablo ve panoramik görüntüler de yer alır. Osmanlı padişahlarının da tabloları ve bununla birlikte bilgilerde yer alır. Bu nedenle Bursa Fetih Müzesi arşiv niteliği de taşır. Bunun yanı sıra pandemiden kaynaklı müzeyi sanal olarak gezme ve görme imkânı sunduk. Müzemizin sitesinden görmek isteyen, merak duyan tüm ziyaretçilerimizi bekleriz.” dedi.